5 Şubat 2001 Pazartesi

Tek ayaklı homoseksüel cüce zenciler

Yolsuzluk bir tür ahlaki güneş tutulmasıdır.

Bu tutulma nedeniyle Türkiye, on yıllardır, ölü bir sokak köpeği gibi üzerine uzanmış bir gölgenin altında yaşıyor.

Türkiye'deki yolsuzlukların büyük bir bölümü -çok büyük bir bölümü- ihale yasasından kaynaklanır. Çok basite indirgeyerek, olgu şöyle anlatabilir.

İdare -buna Bayındırlık Bakanlığı diyelim, çünkü bu sistem en çok onu ilgilendiriyor- bir iş yaptıracağı zaman yasa ona iki seçenek tanıyor.

Birincisi, ihale açıp işi en ucuz teklifi sunan şirkete vermektir.

İkinci seçenek, yapılacak işin "özelliği" olduğuna karar vermekle başlar.

Yapılacak işin "özelliği" varsa, "ihtisas" gerektiriyorsa, ihale açmaya gerek yoktur. Örneğin, Bayındırlık Bakanlığı tek ayaklı, homoseksüel cüce zenciler için uzun atlama pisti inşa ettirmeğe karar vermiştir. İşin "özelliği" vardır çünkü her inşaat şirketi tek ayaklı, homoseksüel cüce zenciler için uzun atlama pisti yapacak ekspertize sahip değildir. İş ihtisas gerektirmektedir. Bu koşullar altında, Bayındırlık Bakanlığı, arşivlerinden tek ayaklı homoseksüel cüce zenciler için uzun atlama pisti yapmakta uzmanlaşmış şirketleri çıkarır ve sadece onları ihaleye davet eder.

Bu, işe keyfilik unsuru ithal eden bir uygulamadır. İşin özellik arzedip arzetmediğinin tek hakemi bakanlıktır. Davet ettiği şirketlerin gerekli ihtisasa sahip olup olmadığının yargıcı da bakanlıktır. Bakanlık istediği şirketleri davet eder. Bunlar arasında istediğine işi verir.

Bayındırlık Bakanlığı'nin ihale ettiği işlerin büyük bir bölümü -çok büyük bir bölümü- bu ikinci seçenek çerçevesinde yapılır. Çünkü, nedense, ihale edilen işlerin tamamına yakın bir bölümünün özelliği vardır ve bu işler ihtisas gerektirir. Türkiye'de her şey tek ayaklı, homoseksüel cüce zenciler için inşa edilir.

Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde Bayındırlık Bakanlığı'nın kontrata bağladığı işlerin ne kadarının ihale yoluyla ne kadarının bu yolla yapıldığının listesi rüşvet tarihçileri için ilginç bilgilerle doludur. Ama böyle bir listeyi size kimse vermeyecektir.

Oysa ihale yasasını değiştirerek yolsuzluk ve rüşveti azaltmak, hiç olmazsa azaltmayı denemek, mümkündür. Yolsuzluğu önlemenin birinci adımı yasal alt yapının sağlam olmasıdır.

O zaman, Bayındırlık Bakanı'na sormak lazım. Yıllardır raflarda bekleyen ihale yasa tasarısı nerede? Neden acilen yasalaşması için gayret sarfetmiyor?

Bu soruların cevabı, esasında, açıktır. Türkiye temizlenmeye daha karar vermedi. Seyrettiğimiz bir temiz eller operasyonu değildir. Temiz ellerle kirli eller arasındaki bir bilek güreşi izliyoruz.

Kupayı kimin eve götüreceği daha belli değil. Ölü sokak köpeği gibi üzerimize uzanmış bir gölgenin altında yaşıyoruz hâlâ.

EN ÇOK OKUNANLAR